Kam
Çıraklığı yeni bitmiş ve tokmağıyla davulunu oymuş olan kam, artık tözünü kamlamayı öğrenmiştir. Aşağıdaki kuralları kafa kağıdına işleyerek oyuna başlar:
Kartlardan sonrası
Bundan sonra, Bir kahraman doğuyor bölümünde anlatılan sırayla seçimlerini yapmayı sürdürür.
Kam canladıracak oyuncunun, rolüne özgü bir çok kural ve kavrama tanıdıklaşması gerekir. Başta kamlık bilgisi olmak üzere, şunları öğrenmesi iyi olur.
Kamlık bilgisi, tözüne buyruk verebilmesini, yeni yersuları bulup onları gemleyebilmesini, çeşitli alkışları öğrenmesini sağlar.
NCA: Kamlığı artırmadan önce yanındaki tin sayısını artır.
Yersu sayısını artırırsan kicker seçeneklerin artar.
Eğer sık sık dövüşe girmek istiyorsan, giydirebildiğin yersuları gemle ve orbucu ol.
Dövüşmekten çok tinlere buyruk vermek istiyorsan, kamlık bilgini yükselt ve yersuların yukarı evrelerine ulaşmaya çalış.
Güçlü yersuları gemlemek kır yordamını geliştirmeni gerektirir.
Kam kimdir bölümü
Doğanın tinlerini gemleyip, onlara buyruk verebilen doğuşlulardır.
Doğuşlular, evreni diğer insanlardan başka biçimde algılar, kimsenin göremediği şeyleri görürler. Bu yüzden, olayları da başkalarının anlayamayacağı biçimde yorumlarlar.
Gemledikleri tinlerle ve tözleriyle aralarındaki bağı güçlendirdikçe, o tinin yeteneklerinden daha çok yararlanabilirler. Yersular yerçiyi ve dostlarını destekler, düşmanlarına saldırabilir ve daha pek çok benzeri olağanüstü şeyi başarabilirler.
Sürek boylarında kamların toplumsal etkisi çok güçlüdür.
Hem boyların konduğu yörelerin tinleriyle aralarını iyi tuttukları için, hem de gökteki atalarla onlar bağ kurabildikleri için, kamlara büyük saygı göstermek gelenektir. Ilgana'daki kamlar, kuşaklardır Atalar Katı'na çıkamadıkları için bu saygı yıpranmış olsa da hala güçlüdür.
Kamlar, beylerin, malkoçların, kırca toylarının danışmanlıklarını yapar, uruktakilere falcılık ve sagunluk eder, tinlerle Sürekler arasında bağ oluştururlar.
Kamların tinlerle ilişkisinin en önemli parçaları, "manyak" denen giysileri, davulları ve tokmaklarıdır.
Manyağı, kam kendi elleriyle yapar. Kesiminden süslemelerine kadar, her konuda tinlere bağımlıdır. Kimi tin, giysinin püsküllerinin nasıl olmasını istediğini söyler, kimisi, üzerine belli bir desen çizmesini ister. Bu nedenle, her manyak diğerinden farklıdır ve özgündür.
Davul, tinleri çağırmak ve yanında tutmak için kullandıkları en önemli araçtır. Kamın eliyle oyduğu, kullanılmadığı zaman katlanabilen, altı ila sekiz parçadan oluşan bir kasnaktır. Kam, bu kasnağı açıp, bir çember oluşturur ve tinler de davulun yüzünü oluştururlar. Çoğu kam, bu davulu kalkan olarak kullanmakta ustadır.
Davulu vurmak için kullanacağı tokmağı da kam kendi oyar. Sıklıkla tözünü andıran bir biçim verir. Bir tin kattığında tokmak büyür ve canlı gibi hareket eden, ürkütücü bir silaha dönüşür.
Kam canlandıran oyuncunun her zaman aklında bulundurması gereken nokta; görünüşünün de, kişiliğinin ve alışkanlıklarının da yanındaki tinlere bağlı olduğudur. Kam, yanındaki tinlerle bir bütündür. Onların yetileriyle sınırlıdır ve onların desteği olmadan, sıradan insandan farkı yoktur.
Oyuncu, kamın tözüyle bağının çok güçlü olmasını canlandırmasına katabilirse ve töz hayvanın kişiliğine uygun fikirler geliştirirse, oyundan daha çok keyif alır. Söz konusu hayvanı biraz incelerse, hem karakterin kişiliğine katkısı olur, hem de büründüğünde ona pek çok yaratıcı fikir sağlayabilir.
Kamın diğer insanlar arasındaki konumu, genellikle bir çeşit önderlik olacaktır. Hem gördüğü toplumsal saygı sayesinde, hem de yersuların yetilerinin çoğunlukla kamı ve dostlarını desteklemek, yeteneklerini artırmak ve iyileştirmek olması yüzünden, kam bu konum için biçilmiş kaftandır.
Davula ve tokmağa tin katarak ve orbucu üstünlüğünü kullanıp, buna uygun yersular seçerek, yakından çok etkili dövüşen biri haline de gelebilir. Orbucu kamlar genellikle ayı, boğa ve benzeri, güçlü tözlerden gelirler ama ete, pars, yılan ve benzeri çevik tözleri olan kamlar da, yersuları dikkatli seçerek etkili orbucular olabilirler.
 |
Ilgana Destan Dünyası |
Eğizoğlu Ulabay Kam
- Ete tözlü.
- Telengit Eğizlerinden. Kır yordamını ve duruşluyu üst evrede sayıyor.
- Başladığı Kut (5)Rol (2) + Rastgele kısıtlamalar (3)
- Adadığı Kut (5)Kır yordamı (1) + Duruşlu (1) + Abakı (1) + Gemgen (2)
Yok, dövüşe yanaştığını hiç görmedim. Bazen eteyi türetirdi, o kavuşurdu düşmanla ama Ulabay hep arkadaydı. Yaylarımızı kamlardı, tinleri düşmana salardı, bizi sağaltırdı... Birine fiske vurduğunu görmedik. Gerek yoktu ki, sahi... Gençti mençti ama konuştu muydu karşısındaki muma dönerdi. Ne dese dinletir, ne istese yaptırırdı. Öylesi kamdı.